walter r. sickert > karındeşen jack (jack the ripper) ? > cinayetin resmi
yaman kayıhan : 06112002
 
 


Walter Richard Sickert (1860-1942) Camden Town grubundan bir İngiliz ressam .. ya da Whitechapel cinayetlerinin katili Karındeşen Jack'in ta kendisi .. En azından iki Karındeşen Jack kurbanının resmini yaptığı kesin Sickert'ın.


Walter Richard Sickert

Bu iddialara bir de %100 emin olduğunu söyleyerek ünlü çok satan polisiye romanlar yazarı Patricia Cornwell katıldı son zamanlarda. Daha önce aynı düşünceler Stephen Knight'ın 1976 tarihli kitabı "Jack the Ripper: The Final Solution" ve Jean Overton Fuller'ın 1990 tarihli kitabı "Sickert & The Ripper Crimes"da da vardı ..

Patricia Cornwell'in araştırmalarının merkezi Sickert'ın sanatının empresyonist stili oldu. Cornwell'e göre Sickert'ın resimlerinde Whitechapel katili ile ilgili bilgiler saklıydı.

Resimlerde Cornwell'in iddia ettiği ipuçları gerçekten saklı mıydı ? Walter Richard Sickert düşünüldüğü gibi cinayetin resmini yapmış mıydı ?

Walter Richard Sickert'ın Sanatı

Sickert 31 Mayıs 1860'da, Münih'de İngiliz bir anne ve Danimarkalı bir babadan (Oswald Sickert) doğdu. Babası Almanya'da bir çizgi roman dergisinde çiziyordu. Aile 1868'de İngiltere'ye göç etti. Önce Bradford ve sonra da Londra'ya yerleştiler.

Sickert 18 yaşında okulu terketti. Zaten üniversitenin parasını ödeyemeyecekti ve o babasının izinden giderek sanatçı olmak istiyordu. Ancak babası bu isteğinde genç Sickert'a çok da destek olmayınca, o da sahne sanatçılığını denemeye karar verdi. Henry Irving ve başka bazı tanınmış oyuncular ile birlikte küçük rollere çıktı. 1879'da yaşamını tümüyle değiştirecek olan Amerikalı oyuncu James McNeil Whistler ile tanıştı.

Oyunculuktan ressamlığa dönüşümünün ardından Sickert ilk sergisini Londra Fine Art Society'de 1881'de 21 yaşındayken açtı. Aynı yılın Ekim ayında Londra'daki iki okula birden kaydını yaptırmıştı: Slade School ve Heathely's School of Art. Ancak ertesi yıl Sickert her iki okulu da bırakarak Whistler'ın öğrencisi ve sahne yardımcısı oldu.

'Alla prima' boyama biçimini Whistler'dan öğrendi. Resimlerini bu yöntemle doğadan görünümler biçiminde, çabucak ve ıslak boyayı doğrudan tuvaline sıkarak yapıyordu. Fakat bu çabuk yöntemden çok da mutlu olmayan Sickert, ayrıntıları fırçası ile yapmayı da ihmal etmiyordu. Whistler ayrıca Sickert'ın sanatsal düşüncelerini de derinden etkileyecekti.

Sickert'ın resimlerinde koyu gölgelerin 'kan' olduğu düşüncesi Karındeşen Jack mantığı içinde Rorschach testlerinin temelini oluştursa da, bunu kesin olarak iddia etmek oldukça güç olmalıydı ..

1883 Nisan'ında Paris'e gitti, Manet ve Degas ile tanıştı. Hatta Degas'nın 1917'deki ölümüne kadar onunla arkadaşlığını sürdürdü. Sickert'ın Whistler ve Degas ile dostluğu onun özellikle ilk dönem resimlerini derinden etkiledi .. Daha sonra da tüm resimlerinde Fransız ruhunu taşıdı.

1885'de kendisinden 12 yaş büyük ve liberal bir politikacının kızı olan Ellen Cosden ile evlendi. 1880'ler boyunca stüdyo olarak da kullanacağı 54 Broadhurst Gardens, South Hampstead'a taşındılar. Sickert'ın Stephen Knight ve Patricia Cornwell'in iddia ettikleri gibi Whitechapel'da üç "gizli" stüdyosu hiçbir zaman olmadı. İddialarda yer alan bu "gizli" üç stüdyo Sickert'ın 1905'de kullandığı Kuzey Londra'daki Fitzroy Street, 76 Charlotte Street 8 adresi ile ve 6 Mornington Crescent, Camden Town'daki odası ile karıştırılmış olabilir ..! Camden Town'daki oda ise Sickert ile Karındeşen Jack bağlantılarının ilk ortaya çıktığı yer olarak düşünülebilir. Çünkü bu odanın evsahibesi Sickert'a Karındeşen Jack olduğunu düşündüğü yıllanmış bir öğrenci ile öyküler anlatırdı.

Sonraki yıllarda Sickert pek çok sergi açtı. 1896'da eşinden ayrı yaşamaya başladı. O zaten kronik bir yalnız adamdı .. ve bunu 1899'daki boşanma izledi. 1897'de Whistler ile arkadaşlıkları da sona erecekti. Yaşamında yeterinden çok değişiklik olmuştu. O da eşyalarını topladı ve 1898 sonbaharında Dieppe'ye, 1899'da da Neuville'e taşındı ve Augustine Villain (ve çocukları) ile yaşamaya başladı. Bayan Villain bir balık satıcısıydı.

Sickert 1905 Şubat'ına kadar Londra'ya dönmedi. Tekrar Fransa'ya gitti. Paris'te de sergiler açtı. Tekrar Londra'ya döndüğünde artık kalıcı olarak yerleşecekti.

Sickert, Londra ve özellikle de Camden Town döneminde Degas'nın da etkisi ile müzikhollerin resimleri yaptı.

Eylül 1907'de yarı-zamanlı bir sokak kadını olan Phyllis (Emily Elizabeth Dimmock) 29 St Paul's Road, Camden Town adresindeki yatağında ölü bulundu. Basın bu cinayete "Camden Town Cinayeti" adını vermişti.

Sickert 1911'de daha sonra Londra Grubu adını alacak olan Camden Town Grubu'nu oluşturdu, öğrencisi ve kendisinden 17 yaş küçük Christine Angus ile evlendi. Christine Angus Ekim 1920'de öldü. Sickert'in mezarlıkta eşinin küllerini üzüntülü davetlilere savurmasını Patricia Cornwell onun psikopatlığının işareti olarak göstermektedir. Ancak bu belki de Sickert'in yoğun üzüntüsünden başka bir şey değildi .. Eşinin ölümünden sonra Sickert iyice içine kapandı, fakat özellikle 1922'de annesini de yitirince bu onun yoğun depresyon dönemlerinin de başlangıcı oldu.

Yaşamı 1926'ya kadar düzene kavuşamadı. O yıl eski arkadaşı Thérèse Lessore ile evlendi. Thérèse Lessore onun kalan yaşamı boyunca yanında oldu.

1924'de Royal Academy üyeliğine kabul edildiyse de, arkadaşı Jacob Epstein (daha sonra Sir Jacob Epstein)'ın eserlerine akademi başkanının saldırıları karşısında istifa etti.

Artık resimlerini sadece fotoğraflara bakarak yapıyordu.

1941'de Londra'daki National Gallery'de kişisel bir sergi ile onurlandırıldı. Sonraki yıl 22 Ocak 1942'de Bath'de öldü.

Karındeşen Jack (Jack The Ripper) ?

Resimlerinde sokak kadınlarını da kullanması onun Patricia Cornwell gibileri tarafından Whitechapel cinayetlerinin baş süphelilerinden birisi yaptı. Oysa aynı yıllarda Degas, Renoir ve Toulouse-Lautrec gibi pek çok sanatçı eserlerinde sokak kadınlarını kullanıyorlardı. Resimlerde sokak kadınlarının kullanılması belki de, Victorian dönemin sonları ile Edwardian dönemin başlarında çıplak model bulmakta çekilen güçlüklerin sonucuydu ..

Tabii bir de Sickert'in sokak kadınlarının resimlerini hangi döneminde yaptığının sorgulanması gerekebilecektir. Acaba bu resimler Karındeşen Jack cinayetlerinin döneminde mi yapılmıştır ? Bu sorunun açık cevabı 'hayır' olacaktır. Çünkü Sickert sokak kadınlarının resimlerini yapmaya 1902'de Neuville'de başladıysa da, bu konudaki resimler onun 1903-1904 döneminin eserleridir. Bunun diğer bir kanıtı Sickert'in Jacques-Emile Blanche'a yazdığı ve seri bir katilin olamayacak denli incelikli mektuplarda da görülebilir.

Belki bazı resimlerinin başlıkları Stephen Knight gibilerini onun Karındeşen Jack olabileceği konusunda şüpheye düşürdüyse de, Sickert resimlerine farklı başlıklar koymayı sever, hatta aynı resim için farklı sergilerde farklı başlıklar oluştururdu .. Örneğin onu bu cinayetlere belki de en çok bağlayan resim başlığı "The Camden Town Murder" başka bir zaman kolaylıkla "What Shall We Do For the Rent?"e dönüşebiliyordu. Zaten resimde çıplak bir kadının uzandığı yatağa oturmuş ve gözlerini yere dikmiş bir adam vardır sadece. İlk başlığa göre düşünüldüğünde öldürdüğü kadının başındaki katilin akla gelmesi doğaldır. Ancak ikinci başlığa göre düşünüldüğünde resim tamamen farklılaşabilmekte, yatağın başında oturan adam mali sorunlarına yenik düşmüş bir kocayı anlatabilmektedir. Sonuç olarak Sickert resimlerine koyduğu başlıklar ile izleyicilerini nasıl etkileyebileceğini çok iyi biliyor olmalıydı ..

Kraliyet ailesine uzanan komplonun ipuçları

Joseph Gorman Sickert, Stephen Knight ve Jean Overton Fuller'a göre Sickert bilinçli, ya da bilinçsiz olarak eserlerinin aralarına kraliyet komploları ile ilgili ipuçları yerleştirmiştir ve en az beş resmi bu iddiaları kanıtlar yöndedir. Bu ve benzeri düşüncelerin çoğunun kaynağı olsa olsa Sickert'in kuzeninin ailesinden tezgahtar Annie Crook'un kraliyet ailesi üyelerinden birisi ile (Prens Albent Victor) ilişkisi olabilir. Gerçi Sickert'ın kraliyet ailesi ve masonik bağlantıları Steven Knight tarafından icad edilmişse de, meselenin özü bu gibi gözükmektedir. Aslında Sickert hiç bir zaman masonlardan söz etmemiştir. Bu konudaki bütün söylentiler yakıştırmadan ibaret gibi gözükmektedir.

Sonuç

1) Walter Richard Sickert resimleri nedeniyle Karındeşen Jack sanılmaktadır: Bu iddia ilk kez 1970'de Donald McCormick tarafından ortaya atılmıştır. İlginç olanı McCormick'in Sickert ile ilgili kraliyet/masonik komplo teorilerinden hiç bahsetmemiş olmasıdır. Dolayısı ile kraliyet/masonik söylentilerin kaynağı gibi gözüken Joseph Gorman Sickert, bu defa McCormick'in esin kaynağı değil gibi gözükmektedir. Florence Pash'e göre Sickert cesetleri görmüş olmalıdır. Tabii daha sonra da resimlerini yapmıştır. Patricia Cornwell'e göre ise Sickert'in resimleri suçluluğunun kesin kanıtlarıdır.



Patricia Cornwell ve kitabı

2) Sickert cinayet ve esrarengiz olaylarla çok ilgili bir kişidir: Bu tez doğru gibi gözükmektedir ve kendisini tanıyanlar tarafından da doğrulanmaktadır.

3) Sickert cinayetleri ve esrarengiz olayları sanatının esin kaynakları olarak kullanmıştır: "Camden Town Murder" başlığının resimlerinden birisine bir süre için bile verilmiş olması bu iddiayı doğrulamaya yeterlidir. Zaten Sickert Tichborne olayının faili Arthur Orton'un da resmini yapmıştır. Oysa olay gerçekleştiğinde Sickert daha henüz küçük bir çocuktu ..

4) Sickert'ın akıcı bir Fransızca'sı vardı: Bu nedenle çoğu kişi onu Fransız sanmıştır. Zaten 1898-1905 yılları arasında da Fransa'da kalmıştır.

5) Sickert, Karındeşen Jack kurbanlarının resimlerini 1905-1906 yılları arasında yapmıştır: "La Hollandaise", "Mrs. Barrett", "Le Journal", "Blackmail: Mrs Barrett" ve "Nuit d'Eté" başlıklı resimleri Londra'dan Fransa'ya henüz geldiği dönemde yapılmıştır ve Camden Town cinayetlerinden sonrasında yapıldıkları aşikardır. Ayrıca 1905-1908 yıllarında yaptığı resimlerin Whitechapel cinayetleri ile gerçek bir ilgisinin bulunduğu açık gibi gözükmektedir.

6) Joseph Vacher 4 Ağustos 1897'de tutuklanmıştır: Karındeşen Jack'in Fransız versiyonu kabul edilen Joseph Vacher, Tournon, Fransa yakınlarında bir kadına saldırmak suçu ile tutuklanmış ve üç aylık hapishane yaşamını takiben de yedisi kadın ve dördü genç erkeklerden oluşan toplam 11 cinayetini itiraf etmiştir. Mahkeme tarafından suçlu bulunan Vacher 31 Aralık 1898'de giyotin ile idam edilmiştir. 1899'da "Vacher L'éventreur et les Crimes Sadiques" adlı kitap Fransa'da yayınlanmıştır. Profesör Lacassagne kitabının 255-265 sayfalarında Karındeşen Jack ve kurbanlarından da bahsetmektedir. Bu Karındeşen Jack ile ilgili kısa bir bölüm olarak düşünülebilirse de, onun iki kurbanının (Mary Kelly ve Catherine Eddowes) fotoğrafları ilk kez yayınlanmıştır.

7) Sickert'in resimlerinin konuları fotoğraflardan alınmadır (başka bir deyişle Sickert resimlerinin konularını hiç bir zaman görmemiştir): Bu noktada bilmecenin çözümüne yaklaşılmaktadır. Çünkü Karındeşen Jack ve Whitechapel cinayetlerine ilgi duyan Sickert 1898'de Fransa'ya gitmiş ve 1899'da da yayınlanan kitaptan edinmiş olmalıdır.


Whitechapel

Catherine Eddowes ile ilgili fotoğrafların ilk kez 1972'de yayınlandığını savunan Jean Overton Fuller iddiasında yanılıyor gibi gözükmektedir. Patricia Cornwell'e göre ise Sickert'in konuyla ilgili resimlerini yapabilmesinin tek yolu, onun gerçekten orada olmasıdır. Ama o belki de Lacassagne'ın kitabından sadece bir tane almayı yeterli bulmuş olabilir ..! Corwell'e göre resimler gerçek morg fotoğrafları ile karşılaştırıldıklarında dikkati fazlasıyla çeken benzerliklere sahiptirler. Ama belki de bu benzerliğin nedeni resimlerin o fotoğraflardan yapıldıklarından ibarettir ..

Corwell'e göre Sickert'in Mary Kelly'nin yatak odasının resmini tahta yatağın ayrıntıları kadar yapabilmesi şaşırtıcıdır. Ancak şaşırtıcı olmaması gereken belki de Cornwell ile Sickert'in aynı fotoğrafa bakmış olmalarıdır.

Joseph Gorman Sickert, Stephen Knight, Jean Overton Fuller ve Patricia Cornwell'in ortak düşünceleri Sickert'in bazı resimlerde Whitechapel kurbanlarını konu olarak seçmesidir. Eğer Sickert'in Karındeşen Jack olduğu bir an için kabul edilebilse bile diğer kurbanlar; Polly Nichols, Annie Chapman ve Elizabeth Stride'ın resimleri nerededir ? Maalesef Sickert tarafından Patricia Cornwell'i haklı çıkarabilecek bu üç kurban ile ilgili hiç bir resim yapılmamıştır.

Sickert kurbanlardan sadece Mary Kelly ve Catherine Eddowes'un resimlerini yapmıştır. Sadece bu iki kurbanın Lacassagne'ın kitabında fotoğrafı yer almaktadır.

8) DNA çözümü (!): Her ne kadar DNA çözümleri bu yazının kapsamı dışında gibi gözükse de, yazının içeriği Patricia Cornwell'in bu konudaki iddiasını da not etmeyi gerektirmektedir. Corwell'e göre Karındeşen Jack tarafından 22 kasım 1888'de Manchester'dan gönderildiği iddia edilen bir mektup ile Walter ve Ellen Sickert'in evlenmelerinden üç yıl önceki mektuplaşmalarındaki kağıtlar büyük benzerlikler göstermektedir.

Sickert 1942 yılında ölmüş ve cesedi de yakılmıştır. Dolayısı ile onunla ilgili elde edilebilecek DNA örnekleri onun olabilecek bazı zarf ve pulların onun tarafından yalanmış olabileceği tezine dayanmaktadır. Sickert'in yaladığı sanılan bazı zarf ve pullardan alınabilecek DNA örneklerin, Karındeşen Jack'in yolladığı düşünülen bazı mektuplardan elde edilebilecek DNA örnekleri ile karşılaştırılmaya çalışılmasında varsayımların sayısı çok gibi gözükmektedir.

Varsayımların sayısının çokluğuna karşın Cornwell 55 örneğin karşılaştırıldığını söylemektedir. Bu örneklerden ikisi mevcut bilgiler ile uyumlu gözükmektedir. Birincisi Sickert'ın eski arkadaşlarından James Whistler'a aittir. İkincisi ise Karındeşen Jack tarafından Londra hastanesi müzesinin küratörü Dr. Thomas Openshaw'a gönderilen mektubun üzerinde bırakılan DNA örneğine ..

Kurbanlar ve öldürüldükleri tarihler

1. Mary Ann Nicholls (43) , 31 Ağustos 1888
2. Annie Chapman (47), 8 Eylül 1888
3. Elizabeth Stride (45), 30 Eylül 1888
4. Catharine Eddowes (46), 30 Eylül 1888
5. Mary Jeanette Kelly (25), 9 Kasım 1888